Kadroya Geçen Taşeron İşçiler Hangi Kanuna Tabi? “Memur muyuz, işçi miyiz?” ikilemini kökünden konuşalım
Gözünüzü kapatın: Yıllarca alt işveren bordrosunda çalışmışsınız, bir gün “kadro” deniyor ve hayat bir anda düzelecek sanılıyor. Sonra bordroya bakıyorsunuz… Evet, statü değişmiş; ama zihinlerdeki muamma baki: “Ben artık hangi kanuna tabiyim?” Gelin, bu sis perdesini dağıtalım—üzüm üzüme baka baka kararır; mevzuat da öyle.
Bu hikâyenin kökeni: 696 sayılı KHK ve “büyük geçiş”
2017 sonunda yayımlanan 696 sayılı KHK, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımlarındaki işçilerin önemli bir bölümünü ya doğrudan kamu kurumlarında “sürekli işçi” kadrolarına (4/D), ya da mahallî idare şirketlerinde işçi statüsüne geçirdi. Ardından 1 Ocak 2018 tarihli Resmî Gazete’de “Usul ve Esaslar” yayımlandı ve kim, nereye, hangi şartlarla geçer netleşti. Bu çerçeve sonrasında TBMM 696’yı görüşerek kanunlaştı—yani düzenleme OHAL dönemiyle sınırlı kalmadı, kalıcı bir norm hâline geldi. :contentReference[oaicite:0]{index=0}
Temel ayrım: 4/D işçi statüsü ≠ memur statüsü
Birçok kişinin gözden kaçırdığı nüans şu: 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu madde 4, istihdam biçimlerini tek tek sayarken “D) İşçiler” başlığı altında açıkça “Bunlar hakkında bu Kanun hükümleri uygulanmaz.” der. Yani 4/D’liler 657’nin memur hükümlerine değil, işçi hukukuna tabidir. Karşılığı nerede? 4857 sayılı İş Kanunu’nun amaç ve kapsam hükmünde: “Bu Kanun … tüm işyerlerine ve işçilere uygulanır” (istisnalar hariç). Dolayısıyla kadroya geçen taşeronların omurgası; iş sözleşmesine dayalı çalışma, çalışma süreleri, yıllık izin, fazla mesai, fesih ve tazminat gibi başlıklarda 4857’dir. :contentReference[oaicite:1]{index=1}
Belediye tarafı: “kadro” değil, şirket işçiliği
Mahallî idarelerde (belediyeler, birlikler) taşeronların önemli bir bölümü doğrudan belediye kadrosuna değil, belediye şirketlerine işçi statüsüyle aktarıldı. Bu ayrım kritik: Şirket işçiliği de 4857 kapsamındadır; ancak işvereniniz hukuk tekniği olarak bir sermaye şirketidir. Usul ve Esaslar metni açıkça “sürekli işçi kadroları” ile “mahallî idare şirketlerinde işçi statüsü” ayrımını koyar. Sonuç: Belediyede çalışan eski taşeronların çoğu 4857 + toplu iş sözleşmesi rejimindedir; memur statüsü değildir. :contentReference[oaicite:2]{index=2}
Toplu pazarlık zemini: 6356 sayılı Kanun ve kamu çerçeve protokolleri
Sendikal haklar ve toplu iş sözleşmeleri 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununa dayanır. “Kadro” sonrası kamu işçileri (4/D) için ücret ve sosyal haklar geniş ölçüde bu kanun çerçevesinde bağıtlanan TİS’lerle belirlenir; dönemsel “Kamu Çerçeve Protokolü” ise zemini eşitler. 2025 dönemi için de çerçeve protokol imzalandı/duyuruldu; tartışmalar ücret skalaları ve seyyanen ödemeler ekseninde yürüdü. :contentReference[oaicite:3]{index=3}
Provokatif sorular: Bu sistem adil mi, sürdürülebilir mi?
— Aynı binada yan yana çalışan iki kamu çalışanından biri memur (657), diğeri 4/D işçi (4857). Farklı disiplin, farklı izin, farklı kariyer patikası… Kamu hizmetinin kalitesi açısından bu “ikili kulvar” gerçekten verimli mi?
— Belediye şirket işçileri “kadroya geçtik” derken neden hukuken kadro değil “şirket işçisi” oldular? Bu, emeğin görünürlüğünü ve ücret adaletini nasıl etkiliyor? :contentReference[oaicite:4]{index=4}
Zayıf halkalar ve tartışmalı noktalar
1) Statü karmaşası: “Kadro” sözcüğü kamuoyunda “memuriyet” çağrıştırıyor; oysa mevzuat 4/D’yi net biçimde işçi hukukuna yerleştiriyor. Bu iletişim kazası, beklenti ile gerçek arasındaki en büyük uçurum. :contentReference[oaicite:5]{index=5}
2) Belediye şirket modeli: Şirket perdesi, kurumsal aidiyet ve kariyer planlamasında gri alanlar yaratıyor. Şirket TİS’leri ile kamu çerçevesi arasındaki uyum her zaman pürüzsüz değil. :contentReference[oaicite:6]{index=6}
3) Uygulama birliği: 01.01.2018 tarihli Usul ve Esaslar, kapsam/şartları kodladı; fakat kurumlar arası yorum farklılıkları “aynı iş—farklı uygulama” hissini besleyebiliyor. :contentReference[oaicite:7]{index=7}
Bugün ve yarın: Mevzuat yaşayan bir organizma
696 sayılı KHK’nın TBMM’de kabulüyle (7079) birlikte geçiş kalıcılaştı; ancak kamu iş gücü politikası dinamik. Zaman zaman belediye şirket işçilerine yönelik yeni kadro tartışmaları, TİS dönemlerinde ücret mimarisi ve yan hakların revizyonu gündeme düşüyor. Yarın “statü sadeleşmesi” masaya yeniden gelebilir; ama bugün yürürlükte olan çerçeve, 4/D = 4857 + 6356 gerçeğini değiştirmiyor. :contentReference[oaicite:8]{index=8}
Son söz: Gerçeği netleştirelim, tartışmayı büyütelim
Kadroya geçen taşeron işçilerin hukuki evi işçi hukukudur; 657’nin memur hükümleri değil. Bu çıpayı sağlam çakmadan “eşit işe eşit ücret”, “kariyer—yükselme—güvence” gibi başlıklarda sağlıklı tartışma yürütmek imkânsız. O hâlde sorayım: Aynı koridorda çalışan insanlar için iki ayrı rejimi daha ne kadar taşıyacağız—yoksa kamu, tek ve tutarlı bir emek politikasıyla yeni bir sayfa mı açmalı?
Özetle
— Kadroya geçen taşeronlar (kamu 4/D): 4857 İş Kanunu + 6356 TİS rejimi. 657 memur hükümleri uygulanmaz. :contentReference[oaicite:9]{index=9}
— Belediyelerde: Çoğunlukla belediye şirketlerine işçi statüsüyle geçiş; yine 4857 rejimi. :contentReference[oaicite:10]{index=10}
— Dayanak: 696 sayılı KHK ve 01.01.2018 tarihli Usul ve Esaslar; 696 sonrasında TBMM onayıyla kanunlaşma. :contentReference[oaicite:11]{index=11}
::contentReference[oaicite:12]{index=12}
Belirtelim ki il özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında çalıştırılan taşeron işçilerinin “kadroya” alınması bahsi ise 375 sayılı KHK’nın geçici 24.maddesinde düzenlenmiştir . Buna göre, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan işçilerin, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli işçi pozisyonunda ya da mahalli idarelerin kurdukları şirketlerde istihdam edilmeleri sağlanmıştır.
Dağcı! Kıymetli yorumlarınız sayesinde yazının dili sadeleşti, anlatım daha güçlü hale geldi ve akıcı bir üslup kazandı.
(4/D) ifadesi 657 sayılı Kanunun “İstihdam Şekilleri” başlıklı 4’ncü maddesinin (d) bendinden gelmektedir. •4/D kapsamında çalışan işçiler hakkında 657 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu işçiler, 4857 sayılı İş Kanunu hükümlerine tabidir.
Tiryaki! Sevgili katkı veren dostum, sunduğunuz öneriler yazıya açıklık kazandırdı, konunun daha kolay anlaşılmasına yardımcı oldu ve çalışmayı derinleştirdi.
2. 696 Sayılı KHK ‘nın Getirdiği Temel Değişiklikler 2017 tarihinde yayımlanan 696 sayılı KHK, kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan taşeron işçilerin kadroya geçişini düzenleyen temel mevzuat olmuştur. Belirtelim ki il özel idareleri ve belediyeler ile bağlı kuruluşlarında çalıştırılan taşeron işçilerinin “kadroya” alınması bahsi ise 375 sayılı KHK’nın geçici 24.maddesinde düzenlenmiştir . Kamuda Alt İşveren/Taşeron İşçisi Olarak Çalışanların İlgili … İzmir Demokrasi Üniversitesi …
Suna!
Her noktada katılmasam da katkınız için teşekkürler.
Buna göre, personel çalıştırılmasına dayalı hizmet alımı kapsamında kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılan işçilerin, ilgili kamu kurum ve kuruluşlarında sürekli işçi pozisyonunda ya da mahalli idarelerin kurdukları şirketlerde istihdam edilmeleri sağlanmıştır. (4/D) ifadesi 657 sayılı Kanunun “İstihdam Şekilleri” başlıklı 4’ncü maddesinin (d) bendinden gelmektedir. •4/D kapsamında çalışan işçiler hakkında 657 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz.
Nazan!
Yorumlarınız yazının mesajını daha açık hale getirdi.